Sadece Tescil Yeterli Değildir!
Marka kısaca, bir ürün veya hizmetin piyasadaki benzer ürün ve hizmetlerden ayırt edilmesini sağlayan işarettir. Tescilli bir marka; marka sahibinin emek ve yatırımlarının korunmasını, markalı ürünlerin tüketiciler nezdinde tanınmasını ve ürün ya da tercih edilmesini sağlar. Aynı zamanda tescilli bir markanın ayırt etme, garanti etme, reklam, koruma gibi birçok işlevi vardır.
Bir işletme kurarken mutlaka ismin veya logonun araştırılmasını ve markanın tescil edilmesini önermekteyiz. Zira tescilli bir markanız yoksa dikkatli olmalısınız çünkü kullandığınız adın veya logonun aynısını ya da çok benzerini sizden önce bir işletme tescil ettirmiş ise marka ihlalinde bulunuyor olabilirsiniz. Böyle bir durumda hukuki yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz. Hukuki bir yaptırımla karşılaşmasanız da emeklerinizin ve yarattığınız değerin bir anda yok olup gitmesine seyirci kalabilirsiniz.
Bu sebeple tescil etmek istediğiniz isim veya logoyu araştırdınız, başvurunuzu yaptınız ve tüm süreçler geçilip markanızın tescil edildiğini varsayalım. Tebrik ederiz, marka tescil belgenizi işletmenizin kapısına asabilirsiniz. Ama burada şu sorular gündeme gelmektedir:
- Tescil sonrasında her şey bitti mi?
- Artık ömür boyu bu marka size ait olur mu?
Bu yazımızda işte bu soruların cevabını aradık.
Tescil sonrası ne yapmalı?
Markanız tescil edildikten sonra da olası taklitlere karşı korunmalıdır. Marka hakkı sahipleri tescilli markalarının benzerlerinin tescillenemeyeceğini düşünmekteyse de gerçek tam olarak böyle değildir. Aynı zamanda markaların tescil edilmesi taklit edilemeyeceği anlamına gelmemektedir.
Markanızın bilinirliğinden haksız fayda sağlayabilecek veya tüketicilerin ürünleri karıştırmasına sebep olabilecek nitelikte markalar için 3. kişilerin yaptığı yeni marka başvurularının takip edilmesi gerekmektedir.
Marka tescilinin önemli olması kadar takibinin sağlanması, benzer markaların tescil ve kullanımını engellemek açısından da önem taşır.
Tescil edilmek istenen benzer bir markanın tescilinin iptali; herhangi bir hukuki prosedüre ya da dava yoluna başvurmadan Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapılan itiraz ile mümkün olabilmektedir. İtiraz işlemi dava açılmasına oranla daha az zaman ve maliyet gerektiren işlemdir.
Bu da ancak Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından her ay düzenli olarak iki kez yayınlanan resmi markalar bültenindeki binlerce tescil başvurusunun belirlenen kriterler doğrultusunda takip edilmesi ile olur.
Belirtilen marka bültenlerinin marka sahipleri tarafından takip edilmesi ve benzer markaların tespit edilmesi zor olacağından, marka sahiplerinin uzmanlar tarafından sunulacak “marka izleme hizmeti” alması önerilmektedir.
Bültene itiraz tescilli markanız için hayati önem taşır. Zira marka bülteni yayın süresi iki aydır. Bu süre içinde yapılan başvuruya itiraz yapılmazsa marka tescili kesinleşir. Bu süreden sonra yapılan itirazlar geçersizdir. Kesinleşen bir markaya karşı da yapılabilecek tek yol hukuk davası açılmasıdır ve bunun süreci ile maliyeti itiraz prosedürüne göre çok daha fazladır.
Unutmayın, marka hakkı süresiz değildir!
Tescilli bir markanın koruması süresiz değildir. Başvuru tarihinden itibaren markanız 10 yıl için korunur. Ancak 10 yıllık periyodlar halinde markanız yenilendiği takdirde bu koruma sınırsız süre uzatılabilir. Koruma süresinin uzatılması için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yenileme işlemi yapılması gerekir.